La Casa De Papel Hakkında

   Son zamanlarda ortalığı kasıp kavuran bir dizi bu La Casa De Papel, eminim duymayan yoktur. Çok dizi delisi birisi değilimdir ama ilgimi çekti, suç falan izleyeyim dedim. Yaklaşık 2 haftada diziyi bitirdim zaten çokta uzun değil 2 sezoncuk. Neyse efendim, bu yazıda oturup diziyi uzun uzun anlatmıycam sadece biraz hakkında yazayım dedim şimdiden söyleyeyim belki çok az !!SPOILER!! içerebilir ona göre okuyun.
  Şöyle anlatayım, bu dizi İspanya'da geçiyor haliyle İspanyolca, 2 sezondan oluşuyor hatta 2 buçuk sezon 2.sezon sadece 6 bölümdü yanlış hatırlamıyorsam, ilk sezon maşallah çok iyi akıyor bir oturuşta 3 4 bölüm gidiyor ama 2. sezonu biraz kıytırık yapmışlar izleyenleri çocuk yerine koymuşlar resmen. Bir grup eleman (kimisi profesyonel hırsız) belirli bir eğitime tabi tutuluyor ve hedefleri darphaneye girip kendilerine para basmak. Dizide bir karakterimiz var Profesor yani tabi gerçek adı da var bu takma isim.Bu Profesör abi çok planlı programlı birisi, kendisini çok taktir ettim adam harbiden kafaya koymuş yazmış çizmiş, bir ekip toplayacak (bazısı saçma işler yapan amatörler olsa bile) bunlara 5 ay boyunca ders verip darphanede milyar Euro'lar bastıracak, yani işler pek kusursuz gitmese de bu abinin yaptığı planlar tıkırında işliyor. Bu Profesör tarzı adamlar benim dikkatimi çekiyor soğuk kanlı olmaları taktiklerine çalışmış planlı programlı olmaları kendi kendimize ''Ulan be adamlarda ne kafa var!'' dedirtiyor yani en azından ben kendi kendime öyle diyorum (bunlar aslında hep senaristlerin oyunu çokta kafaya takmamak lazım). Şöyle devam edeyim ben bu Profesör'ü soğuk kanlılığı bakımından The Wire'daki Brother Mouzone'ye benzettim (yanından bile geçemez aslında ama abiyi azıcık övmek istedim). Profesör'ün bazı halleri bana Heisenberg'i de hatırlattı birazcık ama şunu söyleyebilirim ki Profesör Heisenberg'in yarısı anca eder. Daha fazla uzatmıycam merak edenler izlesin, 1 haftada bitirilebileceğiniz overrated bir dizi (Eğer İspanyolca hastasıysanız, sırf İspanyolca için izliycekseniz gidin Narcos izleyin daha iyi.) .

Brother Mouzone / The Wire

Profesör / La Casa De Papel

Walter White (Heisenberg) / Breaking Bad

Beşiktaş Hakkında

    Hayatınızda zaman zaman sinirlendiğiniz, eğlendiğiniz yani şöyle diyeyim sayesinde güldüğünüz ve ağladığınız insanlar vardır, Beşiktaş bana göre bu insanlardan biriymiş gibi. Ben Beşiktaş'ı 100. yılında tanıdım, 2002-2003 sezonunu hatırlıyorum, Oscar Cordoba, Pascal Nouma, İlhan Mansız bu isimler sayesinde tanıttı bana Beşiktaş'ı(Tabi akrabalarımın da Beşiktaş baskısı da yüksekti), bunlar sayesinde bir sevda başlamış oldu.Daha ilk okul zamanlarında sınıf arkadaşlarım oyuncakla oynarken ben Beşiktaş maçlarını radyodan takip ederdim ve eğer Beşiktaş mağlupsa bütün vücudum buz keserdi.O yıllardan kalma (2002-2003 sezonu) dayımın hediyesi (hediyeyi verdiği günü hala hatırlarım) kırmızı formam hala duruyor artık o benden çocuklarıma bir anı olacaktır.Bazen maçları izlerken bazı şeylerin eksik olduğunu düşünüyorum eminim ki her gerçek Beşiktaşlı bu yönde düşünüyordur, evet, takımda bir şey eksik ne o? sağ bek mi?, forvet mi?, sağ kanat mı?, hayır! O eksik olan şey ''RUH'', keşke tekrar İlhan Mansız'ı, Deli İbo'yu, Fabian Ernst'i, Sergen'i, tekrar siyah beyaz forma içinde görebilsek diyorum... 

     Neyse, ben bu yazıyı yazarken bir yandan da aklımda gelecek hafta Bayern Münih'le oynanacak Şampiyonlar Ligi maçı var yenebilmemiz zor ama şundan eminim her zaman ki gibi  Beşiktaş kalbinizi yerinden çıkartacak.Başarılar Beşiktaşım.

                                                                100.Yılında Beşiktaş

Dinsizin hakkından İ.MANSIZ Gelir