Hayatınızda zaman zaman sinirlendiğiniz, eğlendiğiniz yani şöyle diyeyim sayesinde güldüğünüz ve ağladığınız insanlar vardır, Beşiktaş bana göre bu insanlardan biriymiş gibi. Ben Beşiktaş'ı 100. yılında tanıdım, 2002-2003 sezonunu hatırlıyorum, Oscar Cordoba, Pascal Nouma, İlhan Mansız bu isimler sayesinde tanıttı bana Beşiktaş'ı(Tabi akrabalarımın da Beşiktaş baskısı da yüksekti), bunlar sayesinde bir sevda başlamış oldu.Daha ilk okul zamanlarında sınıf arkadaşlarım oyuncakla oynarken ben Beşiktaş maçlarını radyodan takip ederdim ve eğer Beşiktaş mağlupsa bütün vücudum buz keserdi.O yıllardan kalma (2002-2003 sezonu) dayımın hediyesi (hediyeyi verdiği günü hala hatırlarım) kırmızı formam hala duruyor artık o benden çocuklarıma bir anı olacaktır.Bazen maçları izlerken bazı şeylerin eksik olduğunu düşünüyorum eminim ki her gerçek Beşiktaşlı bu yönde düşünüyordur, evet, takımda bir şey eksik ne o? sağ bek mi?, forvet mi?, sağ kanat mı?, hayır! O eksik olan şey ''RUH'', keşke tekrar İlhan Mansız'ı, Deli İbo'yu, Fabian Ernst'i, Sergen'i, tekrar siyah beyaz forma içinde görebilsek diyorum...
Neyse, ben bu yazıyı yazarken bir yandan da aklımda gelecek hafta Bayern Münih'le oynanacak Şampiyonlar Ligi maçı var yenebilmemiz zor ama şundan eminim her zaman ki gibi Beşiktaş kalbinizi yerinden çıkartacak.Başarılar Beşiktaşım.
100.Yılında Beşiktaş
Dinsizin hakkından İ.MANSIZ Gelir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder